İnsanların Okumak İsteyeceği İçerik Nasıl Oluşturulur?
İçerik Nasıl Oluşturulur?
Dustin McKesson tarafından yazılan bu makale, Dustin’in içerik oluşturma konusunda kazandığı harika deneyimlerden bahsediyor. Dustin, Inc sitesindeki deneyimlerini çok net ve sade bir şekilde bağlantılarıyla paylaştı.
2014 ortalarında LinkedIn‘de içerik yayınlamaya başladım . Yazmaya başladığımda, belirli bir strateji ve yol izleyenlerin aksine, takipçilerimi büyütmek ya da takipçi yaratmak gibi bir amacım yoktu. Kariyer yolum yoktu.
Aslında Twitter’ım yoktu ve sosyal medya üzerinden içerik yayınlamaya da niyetim yoktu. “ Influencer pazarlamanın ” ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ve ne anlama geldiğine dair kesinlikle hiçbir fikrim yoktu.
Sırf yazmak için yazmaya başladım.
O zamandan bu yana yaklaşık iki yıl içinde aşağıdakileri yaptım:
- Kariyer yolumu değiştirdim ve kendi işimi kurdum.
- Profesyonel ağımı oldukça genişlettim.
- Okunması gereken içerik üretmek için neler gerektiğine dair ilk elden bilgi sahibi oldum.
İşte bu süreçte öğrendiklerimin bir kısmı:
1- Tanıdığınız tek hedef kitle için yazın: kendiniz!
LinkedIn’de ilk başarıyı elde ettikten sonra, en çok hangi tür içeriklerin (gönderilerin) okunduğunu ve görüntülendiğini görmek için etrafıma baktım ve bu konular hakkında daha fazla yazmaya çalıştım.
Başkalarının duymak isteyeceği bir şeyler yazmaya çalıştım.
En kötü yazımdı diyebilirim. Eğer yazdıklarım beni güldürmeseydi, harekete geçirmeseydi ya da en sevdiğim şey olmasaydı, başkaları üzerinde kesinlikle bu etkileri yaratmayacağını öğrenmem gerekiyordu.
2. İçerik önce eğitmek, motive etmek veya eğlendirmek, sonra satmak için tasarlanmalıdır.
Blogunuz, haber bülteniniz, e-kitabınız veya diğer herhangi bir yazılı içeriğiniz, satın almaya karar verseler de vermeseler de öncelikle değerli bir okuyucuya sunulmalıdır.
Bir düşünün: Kimden satın almak istediğinizi düşünmeden, çevrimiçi bir şey satın alma niyetiyle kaç kez çevrimiçi oldunuz?
Eğer siz de çoğu insan gibiyseniz cevap “asla” olacaktır.
Çoğunlukla Netflix’te film izlemek, yeni bir şeyler öğrenmek için ya da sırf canım sıkıldığı için internete giriyorum.
Bazen bir şey satın almak için internete giriyorum ama genellikle bu zamana kadar onu nasıl ve nereden satın alacağıma dair iyi bir fikrim var.
Sitelerdeki içeriklerin çoğu bir ürünü satmak için üretilmekte ve çoğu zaman çevrimiçi içerik, satın alma kararı aşamasında alıcıların ilgisini çekme fikrine odaklanmaktadır! Akıllıca olan şey, içeriğinizin sıkıldığında veya eğlendiğinde kullanıcıların ilgisini çekmesidir.
Metninizi, sadece eğlenmek istediklerinde insanların ilgisini çekecek şekilde yazın ve eğer bunu iyi yaparsanız, onları alıcıya dönüştürürsünüz.
3. Başlıklara dikkat edin
İçeriğin ve orijinal metnin kalitesine odaklanarak iyi bir başlığın değerini kaybeden birçok yazarla karşılaştım.
İşte çok azımızın kabul edeceği bir gerçek: Kitaplar genellikle kapaklarına göre değerlendirilir, internet içeriği ise başlıklarına göre değerlendirilir.
Başlıklar blog yazıları için giderek daha önemli hale geliyor ve işte birkaç ipucu:
Kendinizi makalenizin metninde bir konu arayan okuyucularınızın yerine koyun. Bu, okuyucuyu bağlamanız gereken zamandır.
Yazının başlığını çok soyut ve doğrudan yazmayın. Okuyucunun hikayenin tamamını gözden geçirmeden ne öğrenmeyi bekleyebileceğini bilmesini sağlayın.
Daha kısa başlıkların yanına bir kenar boşluğu ekleyin, ancak başlığı okuyucuya ne beklemesi gerektiğini söylemeyecek kadar kısa yapmayın.
4. Bir başlangıç, ortada bir ana metin ve sonda bir son olsun.
Hangi biçimde olursa olsun, iş metinlerinde çoğu zaman metin olması gerekenden daha uzundur. Makalelerin metni birbiriyle bağlantılı olduğu ve anlaşılır ve yapılandırılmış bir şekilde yazıldığı sürece uzun olabilir. Bu, son 80 sayfada yalnızca ilk yirmi sayfanın vurgulanması ve tekrarlanması durumunda, yüz sayfalık bir kitabın çok uzun olabileceği anlamına gelir.
Bir kitap 800 sayfa olabilir ve her 800 sayfanın bağımsız bir değere sahip olması tamamen uygundur.
Metninizin içeriğini gözden geçirin, böylece içindeki kelimelerin gereksiz tekrarı olmaz. Kelimeleri kullanırken ekonomik olun.
Hayal gücünüzü kullanın ve son olarak her yazının bir başlangıcı, bir orta metni ve bir sonu olması gerektiğini unutmayın.
